28 Haziran 2013 Cuma

Haftasonu Tatili

Evet mesai bitmek üzere son saate girdik diyebilirim,
Ev toplandı, bilet alındı, öğle arası bir koşu valiz de hazırlandı, siparişlerde hazır...
Geriye otogara gitmek kaldı:)))
ve gece yarısı olmadan bal kabağına dönmeden büyük kavuşma anı olacak dilerim:)
Öyle böyle geçti gitti 5 gün...
Aslında bu gidiş dönüşler çok yorucu oluyor ama en azından terapi gibi geliyor.

27 Haziran 2013 Perşembe

Pozitif düşünmek işe yaradı

:))))
hahahaaa belki küçük bir şey ama moralimi bozmadığım ve kahırlanmadığım için mutluyum
az önce aradılar otobüs firmasından yarın gitmekten vazgeçen bir yolcunun biletini bana ayırmışlar:)))
demek ki olumlu düşünmek gerçekten işe yarıyormuş :)
:)

Beyni Pozitif Yönlendirmek

Yok arkadaş olmuyor böyle; mutsuz ol, stres ol, sinir ol, öfkeli ol, hayal kırıklıkları, kaygılar...
Yeter ama!!!
Tamam duygularsa duygular, herkes yerine geçsin arkadaş, herkes haddini bilsin...
İstemiyorum artık böyle umutsuz mutsuz yaşamak...
Nereye kadar yaa beynim yoruldu sürekli negatif enerjilerle karşılaşmaktan, istifa ediyorum olumsuz düşüncelerimden...
Hani şu doğal taşlar var biri negatif enerjiyi alır, diğeri kilo vermeye yardımcı olur vs...
Onları bir süre takarsınız da ara ara tuza batırırsınız toprağa gömersiniz ya topladığı negatif enerji kaybolsun diye işte bende öyle tuza toprağa batıp çıkmak istiyorum, arınmak istiyorum...
Gerçekten bunaldım, sıcaklarla da başım belalarda....

Çevremdekilerede söylüyorum olumsuz düşüncelerinizle dertlerinizle kederlerinizle gelmeyin arkadaş.
Bu aralar, ben zaten gerginim bir de etrafımdaki insanların gerilimleri nefes alamaz hale geliyorum, kimse alınmasın kimsenin derdini dinlemek istemiyorum...
Bu aralar Güzin Abla değilim, kusura bakmasın kimse...

Ben olmuşum dert küpü...
Benimkiler bana yetiyor zaten...
Şu an 3 farklı şehirde yaşıyoruz aile olarak.
Çocuğumun sesini telefonda duyduğumda önce böyle yüreğim bir hop ediyor sonrada burnumun direği sızlıyor...
Geceleri kesinlikle uyuyamıyorum...
En yakın arkadaşım hassasiyetimi bilmesine rağmen telefon numaramı internet satıcısına vermiş...
Bir düğüne sap gibi gitmek zorunda kaldım...
Her hafta bindiğim otobüste yer ayırtmayı ertelediğim için bugün aradığımda yer kalmadığını söyledi görevli(sadece bir firma var işleyen) ya 3 - 5 aktarma ile gideceğim ya da cumartesi sabahı bekleyeceğim....

Eeeee,
Şimdi ne yapıyorum???

Tüm olumsuzluklarımı siliyorum...
Tüm kötü düşüncelerimden arınıyorum....
Tüm beni sinir edenleri kafamdan yok ediyorum...
Şu an ki durumumun tadını çıkartmaya çalışıyorum...

Beynimi pozitife yönlendiriyorum; tıpkı günebakan çiçeklerinin kafalarını güneşe doğru çevirdikleri gibi...

mutlu anlarımı düşünüyorum,
Bu yaşananlardan daha kötülerini yaşayabileceğimi düşünüyorum ve şu an ki durumum için şükrediyorum...
Çocuğumun yokluğunda 3-5 film alıp 2009 dan beri bir kere başından sonuna kadar izleyemediğim filmleri izliyorum.
akşamları hızlı tempoda yürüyüş yapıyorum
En önemlisi sabah kalkarken ve gece yatarken kendime aynada gülümsüyorum...

ve ne olursa olsun olumlu düşünüyorum.
OLUMLU DÜŞÜNÜYORUM.

Çünkü beynin gücüne inanıyorum...
Olumlu düşündükçe herşey yolunda gidecek....
E.

24 Haziran 2013 Pazartesi

YOKSUN...

dışarıda sıcacık güneş, ılık yağan yaz yağmuru
ev soğuk
sen yoksun
oğlum yok
gözlerimden akan yaş soğuk
yüreğim soğuk
benim düşlerimde sizin yokluğunuz bile yoktu...
dışarısı sıcak ev soğuk....

bir haftadır yoktum buralarda,
okullar tatil olduğu ve bizim afacana bakacak kimse olmadığı için mecbur izin aldım
kalktık gittik annemin yanına ortak buluşma mekanına...
eşim ve çocuğumla birlikteydik, nasıl geçti anlamadım zaman öyle hızlıca aktı gitti...
dün bindim otobüse ve çalıştığım şehre geldim...
eşim çalıştığı şehre gitti ve oğlum başka bir şehirde kaldı...
otobüste gözlerim dolu dolu okuduğum kitaba konsantre olmaya çalıştım ama duygular düşünceler arka arkaya beynimde taklalar atıp durdu...
bir mutsuzluk çöktü içime...
nereye kadar sürecek bu böyle ne kadar devam edecek...
hiç bir fikrim yok...
eve geldim.. ev soğuk.. gözlerim donuk ruhum sessiz..
rahat uyuyamadım bölük pörçük derler ya işte öyle birşey
ara ara rüyalarda gördüm...
hep oğlumu... birilerinin kaçırdığını gördüm... onu kurtarmaya çalışırken gördüm kendimi...
sonra kalktım boğazımda bir düğüm...
kahvaltı bile yapamadım çıktım işe gittim...
mesai bitti tam çıkacakken sağanak yağmur yağdı...

oysa hava çok sıcak dışarıda ve yağan yağmur ılık...
yüzüme düşen yağmurlar gözyaşlarıma karıştı...
aklıma oğlum geldi birden... böyle yağan yağmurda kafasını kaldırıp dilini çıkartıp yağmur tanelerini yakalamaya çalışırdı zıplayarak....
oysa şimdi dışarıdaki  delicesine sıcağa rağmen yüreğim soğuk....

7 Haziran 2013 Cuma

Başkasının Çocuğuna Müdahale Eden Şahıslara İthafen-2

Geçen haftasonu gittiğimiz şehirdışı gezi programımızda pazar sabahı arkadaşlarla kahvaltı vardı,
buluştuk; kahvaltı uzadı öğle yemeğide aradan çıktı, sonra çoluk çocuk kitapçıya gittik herkes kendi havasında, oğlum için 2-3 kitap seçtim aldık kitapları çıktık dışarı, alışveriş merkezinde dolanıyoruz...
Öğle uykusuna düşkün olan oğlumun uyku saati geçti, ki uyku saati geçince oğlum devrelerini yakar, psikopata bağlar, yine heyheyleri geldi üstüne ne yapacağını şaşırdı, otogara gitmeden tuvalete götüreyim dedim gittik ama işimizi halledene kadar bende ne saç kaldı ne baş, yapıştı saçıma bir sağa çekiyor bir sola, yapma oğlum etme oğlum yok yoldu her yerimi...
Bende iyice bunaldı çocuk sağa sola sürünmesin, çantamı toplarken dışarda dursun diye çıkarttım, tabii hata etmişim bu wc den ok gibi fırlar ve alışveriş merkezinin koridorlarında koşar koşar ben daha yeni çıktım baktım taa öbür ucunda bir görünüyor bir kayboluyor, saçım başım yoluk yoluk bende başladım koşmaya ama sinirimden bir taraftanda söyleniyorum, insanlarda hiç böyle bir manzara görmemiş gibi garip garip bakıyor, dönün işinize bakın kardeşim size neee, işte insanlar atraksiyona bayılırlar ya bakarlar...
Yurtdışının en çok bu özelliğini seviyorum, kimse kimseye dönüp de bakmaz, yadırgamaz...
ki zaten onların çocuklarıda bu kadar fevri davranmaz..
neyse yakaladım aldım kucağıma.. kendimi zor tutuyorum, arkadaşlarla buluştuk tekrar, bindik arabaya, bu arada oğlan uyudu  beni otogara bıraktılar, ama 1 valiz 1 valiz gibi el çantası kucağımda oğlum perişanım artık uyuyan çocuğu mecbur bıraktım yere uyandı başladı zırıldamaya ama nasıl bir bağrış çağrış beni kucağına alllllll kucağına allllllllll çığlıkları garı inletiyor bileti aldım oturma alanına gideceğim her halinden psikolojisi yerinde olmayan bir kadında bu sefer oğluma bağırmaya başladı, yeter beee yeter seni mi dinlicez, suuussss, sussss artıkkkk diye bir de onun çığlıkları eklendi mi senfoniye, oğlum volumu arttırıyor kadında, o kadına çıkışıyor salya sümük: kızarım sanaaa suss kızdım sanaaa suuss diye, kadın bağırıyor buna....
ağladım ağlayacağım, aldım çocuğumu çıktım otobüslerin gelip gittiği yere sakinleştirene kadar hal başıma geldi tamam oğlum geçti oğlum diye....
o sakinleştide kadın ben otobüse binene kadar bağırdı durdu arkamızdan...
Böyle durumlarda çok çaresiz kalıyorum, o kadına bir şey söylesem zaten anlamaz, içim içimi yiyor...
Biraz anlayış yaa...
E.

6 Haziran 2013 Perşembe

Başkasının Çocuğuna Müdahale Eden Şahıslara İthafen-1

Her sabah olduğu gibi yine bir gözümüz açık bir gözümüz kapalı uykuya doyamamış bir halde çıktık yataktan, günlük rutinimizi yaptıktan sonra  ayakkabı giyme aşamasına zorlada olsa geldik..
binbir nazla biraz gazla yok bu oyuncağı götüreceğim yok şu kitabı ver götüreceğim o ayakkabıyı giymek istemiyorum benimde kısa kollumuuuuuu giydirrr serenatlarıyla  ağlaya bızırdaya çıktık kapıdan. Bu seferde yürümek istemiyorum pusetime bindir karnım ağırıyor nakaratlarıyla düşüyoruz yola, öyle bir noktaya geliyoruz ki planlamış gibi her sabah aynı noktada artık iş çığrından çıkıyor ve artık ikna aşaması geçip tehditkar cümleler havada savrulmaya başlayacağı sırada yoldan geçen yaşlıca bir teyze: " bak ordan köpek geliyor seni yiyecek hav hav" diyerek duruma müdahale ediyor... Elinden tutmaya çalıştığım çocuğa mı döneyim yoksa tüm sinirimi o teyzeden mi çıkartayım bilemiyorum, bildiğim bir şey varsa sana ne oluyor be teyze yaa sen ne karışıyorsun, senlik ne var hadi kendine göre yardım etmeye çalıştın da ne diye hayvan sevgisi aşılamaya çalıştığım çocuğuma köpek seni yiyecek diye söylüyorsun...
çocuklarda hayvan sevigisiBende söylene söylene yoluma devam ediyorum bir yandan da oğluma açıklamalar yapmak zorunda kalarak, köpekler insan yemez, insanlara zarar vermez, merka etme teyze sana şaka yaptı vs. vs..
Aslında işe yaradı söylediği, oğlum elimi tuttu güzel güzel yürüdü kreşine kadar ama sen kendi çocuğunu öyle terbiye etmiş olaiblirsinde başkasının çocuğuna müdahale edemezsin,
Zaten annelerin canı burnunda, valla her zaman bu kadar hoşgörüyle karşılanmazsın gün gelir ısırılıverirsin teyzeeeeee haberin olsun...
KARIŞMAYIN
Sevgiler E.

ARKADAŞ SENDROMU

Sendrom diyorum çünkü gerçekten yaşatıyorlar insana...
Geçenlerde bir arkadaşım telefon etti şu an  ...... dayım dedi( yaşadığın şehrin ismini söyleyip)
Sizin eve nasıl geleceğiz dedi, bende kısa süreli bir şok yaşadım, kafamda 50 tane şimşek çaktı
yolu nasıl tarif etsem nerden gelsinler diye çünkü düz yolu bile tarif edemem ben okadar sorunluyum yol tarifi hakkında. Bir taraftanda şaka mı gerçek mi söylüyor çözmeye çalışıyorum...
Sonunda şaka yaptığını söyledi konu kapandı gitti...
Sonra sonra arada arıyorum soğuk konuşuyor, çok önemsemedim
Geçen yine ortak bir arkadaşla konuşurken bana dedi o arkadaş sana çok kırılmış artık nasıl düzeltirsiniz arayı bilmem diye...
Şaka yapıyor sandım şoka girdim bir kez daha...
Gelmediği gibi birde bana kırılmış...
Buraya gelse kapıda kalacakmış....
Ben burada 50 tane şeyle uğraşıyorum, kocam yok, çocuk - ev üstümde, işyeri ayrı sokak ayrı kimseye gık demiyorum...
Herkes yaşadığını bilir evet ama bu kadarına da pes doğrusu
arkadaşım bana kırılıyor...
çok üzüldüm yaaa, gerçekten ben daha çok kırıldım, tavrına da şaştım kaldım...
Ne diyeyim: Güle Güle...

3 Haziran 2013 Pazartesi

Yazacak Kelimem Kalmadı....

Ülkemde olanlar yüzünden çok mutsuzum...
Dilerim bir an önce her şey düzelir...
Bu sıkıntılı süreç bir an önce biter...
E.