14 Mayıs 2013 Salı

Tek Kelimelik Cümleler..

ayrımcılıkGünaydın...
Biz insanlar ne karışık varlıklarız,
Düğüm olmuş yumak gibiyiz aynı,
Çözmeye çalıştıkça karışıyoruz daha beter,
Şöyle şeffaf ve net kimseyi göremiyorum etrafımda,
Sürekli birbirinin arkasından atan aradan 10 dk geçmeden "toprağım hadi bana çay ısmarla" diyen garip insanlarla dolu çevrem!!! adamın arkasından söve söve saydırıyorsun sonra gidip çayını içiyorsun.
Benim midem bulanıyor, arkalarından konuşulmayan insan kalmıyor....
Bu nasıl bir mantıktır... Cadı kazanı diyorum boş değil gerçekten...
Yanlış bir şey yapıldığında top hemen; diğer şahsa, bilgisayar sistemine, bir üst makama atılıyor...
Tek ayak üstünde 40 yalanla 40 takla attırılıyor...
Şaşıyorum,
Erkek ağırlıklı bir ortamda çalıştığım için hareketlerime dikkat etmem gerek farkındaydım ama kendimi bu kadar soyutlamam gerektiğini bilmiyordum....
Sırf yalnız bilmesinler beni diye insanlara eşimi oda oda gezdirip hepsiyle tanıştırdım,
Ama ne oldu??? Sonuç: koca bir 0!
Kesin benim arkamdan da konuşuyorlardır.
Konuşsunlar benim alnım ak vicdanım pak.
Cinsiyet ayrımı yapmayı hiç sevmem, benim gözümde "insandır" -"insanlığıdır" baz aldığım, "kişiliğidir", ama burada cinsiyet ayrımı çok fazla, kadınsan ezilirsin, evli ol, çocuklu ol fark etmez....
Şu an yaşadıklarım şunlardan oluşuyor:
Bir ofis arkadaşının odasına gidip çay içilmez, oğlunu kreşten almak için o yönde gidenin arabasına binilmez, kimseye günaydın iyi akşamlar denilmez en önemlisi: birine "A" desen "Z" olarak alfabenin tüm karakterleri arka arkaya dizili sana geri gelir!
Adın çıkar...
O kadar ki artık gülmüyorum bile, bırak bir çift kelime konuşmayı. sadece:
EVET-HAYIR-TAMAM tek kelimelik cümleler kuruyorum.
insanın işyerinde huzuru da olmuyorsa nasıl verimli olabilir ki????
Evde de huzurumuz yarım...
teselli etmeye çalışıyorum kendimi, bunlar hep tecrübe insan yaşayarak öğrenir, kocana kavuşunca bu sorunların bitecek...
Ama nereye kadar...
Sevgiler.

E.

Hiç yorum yok: