10 Mayıs 2013 Cuma

Yazmak iyi geldi sanırım


Tabii dün şarkılar eşliğinde ağlayarak kendi kendime yaptığım terapiyi saymazsak...
Deşarj oldum, bununda faydası olmuş olabilir...
Haliyle uykumda kaçtı uzun süre uyuyamadım...
Bir yerlerden başlamak gerek anlatmaya, neden bu kadar bunalımım neden bu kadar takmaya başladım hayatı, öyle değil mi...
Evliyim, çalışıyorum ve bir çocuğum var. Ama şu an farklı illerde yaşıyoruz eşimle iş durumlarımızdan dolayı...
Toz pembe olan hayatın rengi birden gökgürültülü sağnak yağışlı havaya büründü bu zoraki ayrılıkla birlikte, oğlum benimle; dünyalar tatlısı bir çocuk, hayatımda bu zamana kadar hep iyi ve güzel şeylerle karşılaştım (en azından hep böyle düşündüm, pozitif olumlama) her annenin başına gelen en güzel şey gibi o da benim hayatımın en güzel olayı :)
o küçücük kalbinde bu zoraki ayrılıktan dolayı neler neler hissediyor, bana bile ağır gelirken hayat...
ilk 3 yılı birlikte ve kalabalık bir çevreyle geçirdik. İşe başlayınca tam gün kreşe gitmeye başlayan çocuğum birden o kalabalık çevredende oldu...
Koskoca bir şehirde sadece ikimiz:
Anne ve oğuluz...
itiraf etmeliyim ki bu şehire gelene kadar market taşınacak tamir edilecek, gidilecek götürülecek her şey sevgili eşime aitti. Bir ampül bile değiştirmedim ki hala değiştiremiyorum buraya geldiğim de 10 gün boyunca patlamış lambayla yaşamak zorunda kaldım! Diyebilirsin insan bu kadar aciz mi olur evet malesef öyleyim elektriğe karşı fobim var, daha bir çok şeye olduğu gibi...
Bu evdeki teknik sorunların üstüne, market alışverişleri, oğlumun kreşe alışma zamanları, okula götürülüp getirilmesi, ev - yemek işleri, ilgi manyağı oğlumun bu ilgiden yoksun kalınca iyice bana sarması, yalnız bir kadına çevrenin baktığı gözler, işyerindeki sorunlar vs..
hepsi bir araya gelince bende pimi çekilmiş el bombası gibi oldum,
tüm neşem huzurum mutluluğum hatta neredeyse sağlığım kaçtı gitti benden...
Hiç kendimi bu kadar çaresiz ve yalnız hissetmedim...
Şimdi içimi dökmek için kimi arasam karşı tarafın benden daha dertli olduğunu anlayıp susuyorum, iyice dert küpü oldum:)
yazdıklarımı geri dönüp okumuyorum, çünkü eminim saçmalamış olabilirim, ama sonuçta bu bir çeşit rahatlama iç döküş...
O yüzden saçmalama günlüğüde olabilir,  canlı günlükte yazı köşeside:)
Sorun yok...
Sevgiler.
E.

Hiç yorum yok: